
05445956281
Mehmet Emin Sönmezoğlu
Yüce Allah, din olarak yalnız İslam’ı makbul ve makul saymıştır. Aslı bozulmuş olan önceki semavi dinlerin hükmü kaldırılmış, artık din olarak son Peygamber Muhammed Mustafa(s.a.s) ‘ya gönderilen Yüce İslam, insanların hayatına yön veren bir “değer ölçüsü” kabul edilmiş ve yalnız bu dinden razı ve hoşnut olunacağı belirtilmiştir. Son olarak nazil (inen) olan ayet Kur’anda şöyle ifade edilir:
“Bugün kafirler dininizi ortadan kaldırmaktan umut kesmişlerdir. O halde onlardan korkmayınız, benden korkunuz. Bugün sizin hesabınıza dininizi kemale erdirdim. Size yönelik nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim.” (Maide,3)
Hz. Peygamber(s.a.s) de, Müslümanların din olarak neleri ölçü kabul etmeleri gerektiğini, veda hutbesinde şu şekilde ebedileştirmiştir:
“Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı şiddetlidir.” (Haşr,7)
Her namazın her rekatında okuduğumuz fatiha suresinin son ayetlerinde:
“Bizleri doğru yola ilet, Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna; gazaba uğrayanların ve sapıkların yoluna değil.” Demek suretiyle bir Müslüman olarak adeta yol haritamızı çizmiş oluyoruz.
"Bizleri doğru yola ilet." Yani "Bizleri, hedefe ulaştırıcı doğru yolu tanımaya ve bu yolu tanıdıktan sonra onun sebatlı izleyicisi olmaya, ondan hiç ayrılmamaya muvaffak eyle". Çünkü doğru yolu tanımak ve bu yolun kararlı izleyicisi olmak, bu genel ilkeyi algılayıp benimsemesi olayıdır.
Meşhur olan görüşe göre "gazaba uğrayanlar" yahûdîlerdir. Nitekim Cenâb-ı Allah şöyle buyurur:"Allah'ın lanet edip aleyhine gazab ettiği kimseler" (Mâide 60) Ayetteki "Sapıklar";"Daha önce muhakkak ki saptılar ve birçok kimseyi de sapıttılar. Onlar dümdüz yoldan sapmışlardır" (Mâde. 77) ayetinin de gösterdiği gibi hıristıyanlardır,
Bilindiği gibi bayramlar, sevinç, neşe ve mutluluk günleridir. Her toplumun bir takım dini ve milli bayramları vardır. Milli bayramlarla tarihi büyük olaylar hatırlanarak, düşmanlarımıza yönelik stratejimizi tekrar gözden geçirme imkanı buluyoruz. Bunlar ise, bir tören şeklinde kutlanmaktadır.
Sosyal bilimlerin tespitlerine göre, bayramlarm esası, dini içeriklidir. Yakın zamanlara kadar bütün toplumlarda sadece dini bayramlara tesadüf edilmiştir. Bugün ülkemizde de bayram denilince ilk akla gelen ve diğer İslam ülkeleriyle birlikte kutlanan dini bayramlarımızdır. (Sosyal Bil. Ans.Bayram mad.)
İslam dininde. Ramazan ve Kurban olmak üzere iki büyük bayram vardır.
Hz. Enes(r)'in rivayet ettiğine göre, Sevgili Peygamberimiz(s.a.s) Medine'ye hicret ettiklerinde. Medine halkının- İran Mecusilerinden alınma Nevruz ve Mihrican adındaki T.D.V, İslam Ans. Bayram mad. - iki bayramı kutladıklarını görünce, Hz.Peygamber (s.a.s):
"-Bu günler nedir? Diye sorduğunda Medineliler:
"-Biz cahiliyyet döneminden beri bu günlerde eğleniriz" dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz(s.a.s):
"-Allah size, o iki gün yerine daha hayırlı iki bayram vermiştir. Bunlar ise Ramazan ve Kurban Bayramlarıdır, buyurmuştur. Ebu Şeybe (Musannef), 3/382 (29656); Beyhaki, 5/117 (9258)
Ebû Saîd El-Hudrî (r.a.)'den rivayete göre, Resûlüllah Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
"Şüphesiz ki, siz kendinizden önce gelip geçen milletlerin yoluna karış, karış, arşın arşın tıpatıp uyacaksınız!.. Öyle ki, onlar daracık keler deliğine girseler, siz de muhakkak onlara uyarak omraya girmeğe çalışacaksınız" buyurdu.
Ebû Saîd der ki, biz: "Ya Resûlüllah! Bu ümmetler Yahudilerle, Hristiyanlar mı?" diye sorduk. Efendimiz :
"Ya onlardan başka kim olacak?'" buyurdu. Cevâhir-ul Buhari, Mustafa Muhammed Umîre, Sh: 460. Ef kam Yayınları; Hayat Düsturları, A.R.Demircan, Sh: 526, Eymen Yayınları.
“Onlar müminleri bırakıp kafirleri dost ediniyorlar. Acaba onların yanında şeref mi arıyorlar? Oysa şeref bütünüyle Allah'ındır.” (Nisa,139)
YILBAŞI....
Milâdî takvimin benimsendiği ülkemizde, "yılbaşı" tabiriyle milâdî yılın ilk ayının ilk günü olan 1 Ocak kastedilir. Yılbaşı kutlamaları denilince de eski yılın sona erip yeni yıla geçildiği 31 Aralık/l Ocak gecesi yapılan eğlence ve faaliyetler anlaşılır. Ancak yılbaşı eğlenceleri, ilk bakışta yeni yıla girişin kutlamaları gibi gözükmekle birlikte bunun hıristiyan Batı'nın Noel bayramıyla da yakın ilgisi bulunmaktadır.
Yılbaşı kutlamalarının temeli ne dinimizde nede asırlar ötesinden getirdiğimiz kültürümüzde bulunur. Gayr-ı müslimlere benzemek ve onlarca kutsal sayılan gün ve vakitlerde onlar gibi hareket etmek dinimizce bid'at kabul edilir.
Nitekim bazı Müslümanların Hıristiyanların en büyük bayramı olan Paskalya'da ve Noel (yılbaşı)de ateş yakmak, kadayıf ve mum gibi şeyler hazırlamak suretiyle Hıristiyanlara katılır, yaptıklarını yapmaya özenirler.
Yılbaşı kutlamaların temeli batı kaynaklıdır. Asıl olarak bizim yılbaşı tabiriyle eski yılın sona ermesi yeni yılın başlamasını anlamamız gerekir. Ama batı dünyasında durum böyle değildir.
Hıristiyan Batı'da milâdî takvimin başlangıcına esas olarak Hz. îsâ'nın doğum tarihi alınmış ve bu giderek diğer ülkelerde de benimsenmiştir. Bu bakımdan hıristiyanlar aralık ayının son haftasını, doğumun arefesini teşkil etmesi bakımından, en önemli dinî bayramlar olarak kabul etmişlerdir, bu hafta içerisinde hıristiyanlar kiliseye giderler, ayrıca birbirlerini ziyaret edip hediyeleşirler.Sanki dinî bir atmosfer içinde geçen Noel bayramı akabinde be, yeni yıla giriş büyük bir çılgınlıkla,haramlarla, lüks ve israfla kutlanır.
Bu Kutlamalara Bakıldığında Hep İslamın Hoş Karşılamadığı Fiiller İşlenmektedir
1. Kişileri İlahlaştırma:
a)- Noel İnancı
Her yıl 25 Aralık Hz. İsa (a.s.)’ın doğumunun yıl dönümü kabul edilerek bir hafta boyunca çeşitli etkinliklere yer verilmektedir. Katolik ve Ortadoks kiliseleri de bu olayı sahiplenmek suretiyle Hz. İsa (a.s.)’ın doğumunun hatırasına bu süre içinde üç dinî ayin gerçekleştirmektedir.(4)
Aynı hafta içinde Noel yortusu dolayısıyle çam ağaçları kesilip cadde, balkon ve evler süslendirilip ışıklandırılmaktadır.
Yazarlar
-
Mehmet Emin SönmezoğluMUHARREM AYIMIZ MÜBAREK OLSUN 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çetin ResuloğluDüzce Gazete Efsane - Yayın Ekibi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fatih Uçar“Bir Bayram, Bir Yolculuk: GAP’ın Kalbine Dokunmak” 10.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Çetin Resuloğlu (duzcegazeteefsane.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
12.06.2025
29.05.2025
22.05.2025
15.05.2025
8.05.2025
30.04.2025
24.04.2025
10.04.2025
29.03.2025