Fatih Uçar

Dönüşte hissettiğim en baskın duyguysa “iyi ki gitmişim” oldu.

İlk Durak: Adıyaman

Tarih ve doğanın iç içe geçtiği bu şehirde ilk durağımız Cendere Köprüsü oldu. Ardından ise UNESCO mirası Nemrut Dağı... Zirvedeki heykeller, binlerce yıllık geçmişin sessiz tanıkları gibi. Burada dünya tarihine tanıklık ettiğinizi iliklerinize kadar hissediyorsunuz.

Diyarbakır: Tarih ve Modernliğin Buluşması

Sonraki durak Diyarbakır... Şehir adeta ikiye bölünmüş: bir tarafı tarihi surlarla örülü, taş sokakları ve camileriyle eski Diyarbakır, diğer tarafıysa modern yapılarıyla yeni Diyarbakır. Batı şehirlerini aratmayacak kadar gelişmiş bir görünümde. İstanbul’u kıskandıracak bir dönüşüm yaşamış.

Mardin: Medeniyetlerin Sessiz Tanığı

Mardin’e vardığınızda taş binalar arasında geçmişin fısıltılarını duyuyorsunuz. Eski Mardin; Süryani, Arap, Kürt, Türk ve daha nice halkın birlikte yaşadığı bir kültür mozaiği. Yeni Mardin ise planlı yerleşimi ve çağdaş mimarisiyle dikkat çekiyor.

Şanlıurfa: İnanç ve Tarihin Başkenti

Sonraki durak Şanlıurfa… Peygamberler diyarı. Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı rivayet edilen Balıklıgöl’den, tarihin en eski tapınak kompleksi Göbeklitepe'ye kadar büyüleyici bir inanç ve tarih yolculuğu... Üstelik Sıra Geceleri ile kültür burada sadece gezilmez, yaşanır.

Gaziantep: Lezzetin Başkenti

Mutfağıyla dünyaya mal olmuş Gaziantep, sadece gözlere değil mideye de hitap eden bir şehir. Baklavası, kebabı, baharatları ve mutfak kültürüyle her adımda başka bir damak şöleni yaşatıyor. “Dünyanın en lezzetli şehirlerinden biri” tanımı boşuna değil.

Adana: Sıcacık Bir Veda

Son durak Adana... Sıcak havası kadar insanı da sıcacık. Lezzetli kebapları, Seyhan Nehri kıyısındaki çay bahçeleri ve tarihi mekanlarıyla bu gezinin güzel bir finali oldu.

 Bu gezi bana bir kez daha gösterdi ki; Türkiye sadece bir ülke değil, bir kültür atlasıdır.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi ise bu atlasın en zengin sayfalarından biri.
Kararsız çıktığım bu yolda, dolu dolu yaşanmışlıklarla ve yüzümde tebessümle döndüm.

"Tarih, kültür, lezzet ve insan sıcaklığı… GAP’ın kalbi her misafirini sevgiyle karşılıyor."

Not: Eğer hâlâ bu toprakları görmediyseniz, vakit kaybetmeyin. Rotanızı güneye çevirin.