Mehmet Emin Sönmezoğlu

Geceyi-gündüzü, sabahı-akşamı, yazı-kışı, ilkbaharı-sonbaharı yaratmak suretiyle ilahî bir denge oluşturmuştur.

 Her şey zaman içinde var olmakta, gelişmekte ve yine zaman içinde yok olmaktadır. İnsan hayatında önemli bir yere sahip olan ilim, amel, servet ve diğer birçok değer ve kazanım, zaman içinde elde edilebilmektedir. Zamanı iyi değerlendirebilenler hem dünyada hem de ahirette huzuru ve mutluluğu yakalayacaklardır. 
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) “İki nimet vardır ki insanların çoğu bunların değerinden habersizdirler. Bunlar sağlık ve boş zamandır.”( (Buhârî, Rikak 1)   buyurmak suretiyle, önemli iki nimetten biri olan zamanın önemine dikkat çekmiştir.

Zaman insanın en kıymetli hazinesidir. Zamanı durdurmak, geri almak,ileriye almak asla mümkün değildir. Her an bir kere yaşanıyor ve geri dönmemek üzere geçip gidiyor. 
Akıllı insan kendisine sunulan zaman hazinesini israf etmeden her gününü, her saatini, her dakikasını ve her anını Allah’ın razı olacağı amellerle süsleyerek, bu eşsiz nimetin kıymetini bilmelidir. 
 Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) “Kış mevsimi müminin baharıdır: Gecesi uzundur namaz kılar, gündüzü kısadır oruç tutar.”(2) buyurmaktadır. İnsanlar arasında kış mevsimini olumsuz algılama alışkanlığı yaygındır. Fakat Rahmet Peygamberimiz bu mevsime farklı bir bakış açısı ve yaklaşım sunar ki, ona artık mevsimlerin en kıymetlisi gözüyle bakarsınız. “Kış müminin baharıdır.” Nasıl ki baharda yeryüzü yeniden dirilerek ağaçlar çiçek açar, dallar tomurcuklanır, kuşlar, arılar, kelebekler ortaya çıkar, türlü hoş kokular etrafı kaplar ise müminin de dünyasına bahar kışın gelir ve mümin manevi âleminde yeniden dirilişi yaşar. 

Mümin kış mevsiminin olumsuzluklarını olumlu hâle dönüştürebilmelidir. Olaylara daima pozitif bakmalı, aynı zamanda etrafındaki olumsuzluklara takılmamalı, olumlu taraflarından düşünmeli ve değerlendirmelidir. Müslüman yaşanan şartların zorluğuna rağmen güzel neticeler çıkarabilmeyi, zorlukları, sıkıntıları fırsata ve kazanca çevirebilmeyi bilmelidir. 
Her bir olaydan, zorluk ve sıkıntıdan olumlu neticeler elde edebilmek mümkündür. 
Nitekim Yüce Allah “Her zorluğun yanında bir de kolaylık vardır.” (3)buyurmaktadır.  
Akıllı mümin kışın zorluğunu, soğuk ve meşakkatini bahara çevirebilmeyi bilmelidir. Şöyle ki: Kış gecelerinin uzun olması hasebiyle gece kalkar teheccüd namazı kılar, tefekkür eder, Kur’an tilavet eder,vakit namazlarını camide kılar, kitap okur, yazı kaleme alır, geçmişin muhasebesini yapar ve geleceğe yönelik planlar yapar.  Gündüzlerin kısa olmasından ötürü de oruç tutarak nefsini tezkiye eder. Kış mevsiminde yolda kalmışlara, barınma ihtiyacı olanlara, hatta gıdasız kalan hayvanlara/kuşlara yiyecek bırakmak suretiyle kış mevsiminin zorluklarını bahara çevirilebilir.

Hasılı, zamanın yetersiz olduğunu düşünenler için kış mevsimi fazladan bir zaman sunar insanlara. Akıllı ve uyanık Müslüman bu zamanı hem maddi hem de manevi olarak; ailesiyle, yakınlarıyla, cemiyetiyle birlikte okuyarak, araştırarak, zikirle, fikirle, sohbetlerle, ihtiyaç sahiplerinin ihtiyacını gidermekle, yarası olanlara bir merhem olmakla değerlendirerek kazançlı çıkmaya çalışmalıdır. Şair, zaman gerçeğini ne de güzel dile getirmiştir: “Vakitlerle yakutlar satın alınır, fakat yakutlarla vakitler satın alınmaz.” Zamanın kıymeti bilinmeli, israf edilmemeli ve Allah’ın rızası istikametinde kullanılmalı ve tüketilmelidir.  “Rabbinizin mağfiretine mazhar olmak ve takva sahipleri için hazırlanmış olup gökler ve yer kadar geniş olan cennete girmek için yarışın!” (4)

Yüce Allah, vaktini ve kış mevsimini en güzel ve bereketli bir şekilde değerlendirebilmeyi,kışı bahara çevirebilmeyi  cümlemize nasip eylesin.Amin.
Kaynaklar:
1 Buhârî, Rikâk, 1, VII, 170; Tirmizî, Zühd, 1. V, 551
2 Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/75
3 İnşirâh suresi, 94:5
4 Âl-i İmrân suresi, 3:133