Mehmet Emin Sönmezoğlu

Camilerimiz Kabe’nin birer şubesidir. Camilerimiz  ibadet mekanlarıdır. Camilerimiz ilim mekanlarıdır. Camilerimiz birlik ve beraberlik mekanlarıdır. Camilerimiz bulunduğu şehre vurulmuş islam mührüdür. Camilerimiz ülkemizin ve İslam beldelerinin  tapularıdır.
Camilerimiz, dua ve ibadetlerimizin Yüce Allah'a topluca arz edildiği, gönüllerin yıkandığı,huzura kavuştuğu, elem ve sevinçlerin paylaşıldığı mukaddes mekanlardır. Camiler bilmediklerimizi öğrendiğimiz bilgi ve irfan yuvalarımızdır. Camiler şifa ve huzur evlerimiz, gerçek mutluluğu bulabildiğimiz manevi sığınaklarımızdır.
Mü’minler için caminin önemi Kur'an-ı Kerim'de şu şekilde ifade edilir.“Şüphesiz mescitler (Camiler) Allah'ındır.” (Cin-72/18)” Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder.” (Tevbe-9/18)
Sevgili Peygamberimiz de (s.a.s) caminin Allah'ın rahmetinin yüreğimize ulaşmasına vesile teşkil ettiğini veciz bir ifade ile ortaya koyuyor ve şöyle buyuruyor “Allahu Teâlâ ben yeryüzü halkına azâb etmeyi murad ettiğimde mescitleri inşa, tamir ve tenvir edenleri benim rızam için birbirini sevenleri ve seher vaktinde istiğfar edenleri görünce onlara azâb etmekten vazgeçerim” buyuruyor. (İlahi Hadisler/DİB 1982)Binaenaleyh İslam'da camiler Allah'ın evi sayılmıştır. Kişi camiye giderken nereye gittiğini iyice düşünmeli, yapabildiğince fikren ve bedenen temiz olmalı, çünkü temizlik olmayınca ibadetler yerine gelmez. Camilerimiz; inancımızın sembolü, kültürümüzün ifadesi, bizi anlatan en yüce değerlerimizdir.
Milli şairimiz Mehmet Akif ne güzel ifade ediyor;
Rûhumun senden İlâhî şudur ancak emeli
Değmesin ma’bedimin göğsüne nâ-mahrem eli
Bu ezanlar -ki şehâdetleri dînin temeli
Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.
Dizelerinde bunu ne güzel ifade ediyor.
Camiler bulundukları beldenin Müslüman beldesi olduğunun simgesi ve tapusudur. Camiler Müslüman toplumların hayatlarını etkileyen önemli adımların atılmasında etkili rol oynamışlardır. Yakın tarihimizde de camilerin bu manadaki önemini vurgulayan birçok hadise yaşanmıştır. Nitekim Kahramanmaraş'taki Fransız işgaline karşı ayaklanma camide başlamış, Türkiye Büyük Millet Meclisi; Hacı Bayram Camii'nde kılınan cuma namazından sonra dualarla açılmış, Kurtuluş Savaşı'nda halk camilerde yapılan vaaz ve okunan hutbelerle bilinçlendirilmiş, on beş Temmuzda camilerde okunan selalar milletin ayağa kalkmasını sağlamıştır.
Müminlerin, beraber ibadet edip, kaynaştıkları, birlik ve beraberliklerini pekiştirdikleri, ruhen ve ahlaken temizlenip olgunlaştıkları, müstesna yerleri olan camilerimize Allah'ın bir misafiri olan mü’minlerin camii giriş ve çıkışlarında uyması gereken kurallar vardır.
Kur'an-ı Kerim bu disipline şöyle işaret eder;Ey Ademoğulları! Her camiye girişinizde güzel ve temiz giyinerek zinetinizi takınız. Yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü o israf edenleri sevmez (Araf-31) Camiye gelirken güzel giyinmek, güzel kokular sürünmek, çirkin kokulardan sakınmak, el ve ayakların temizliğine dikkat etmek, her türlü rahatsız edici görüntüden arınarak camiye yakışan bir konuk olarak gelmek gerekir.
Din görevliliği en şerefli mesleklerden biridir. Din görevlisi; kürsüde, minberde, mihrapta bulunduğu her yerde hakkın emirlerini halka intikal ettirme vazifesi ile görevli, gönül insanı ve bulundukları mahallin ışık kaynaklarıdır. Dinimizin, milli ve manevi değerlerimizin güzelliklerini örnek ve önder bir şahsiyet olarak topluma anlatan toplumumuzun birliği, dirliği ve beraberliğinin manevi harcı olmuş din gönüllülerimiz ve kültürümüzün temel dinamikleri olan camilerimize emeği geçmiş bütün vatandaşlarımızı minnet ve Şükran'la anıyor, aramızdan ayrılanlara da Yüce Allah’tan rahmet diliyorum.