Çetin Resuloğlu

Bugün, iki yılını doldurmuş bir yayın olarak bu satırları yazmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Her şeyden önce şunu açıkça söyleyelim: Bizim ne bir yarışta gözümüz var, ne de herhangi bir medya kuruluşuyla boy ölçüşmek gibi bir niyetimiz.

Biz bu işe gönül verdik.

Amacımız belliydi: Düzce’nin doğasını, kültürünü, insanını, değerlerini; kısacası bu güzel memleketin ruhunu haberin diliyle yaşatmak ve yaşatırken de ilkeli kalmaktı. Bunu yaparken ne takipçi sayısının, ne beğeni sayılarının, ne de popülerliğin peşine düştük. Tek bir derdimiz vardı: Düzce için ne gerekiyorsa onu yapmak.

Düzce Gazete Efsane olarak; haberleriyle, yazılarıyla, sahadaki gözlemleriyle bölge halkının sesi olmayı hedefledik. Her adımımızda habercilik ahlakını, tarafsızlığı ve sorumluluğu ilke edindik. Kimseyi karalamadık, kimseye yaranmaya çalışmadık. Biz sadece doğruyu, olması gerekeni aktardık.

Bu süre boyunca birçok ilki yaşadık ve yaşattık. Gerek sosyal sorumluluk projelerinde, gerek kamuoyunun nabzını tutan özel haberlerde hep ilkleri başarmanın mutluluğunu yaşadık. Şimdi geriye dönüp baktığımızda, omuzlarımızda biriken bu iki yılın ağırlığı kadar, verdiğimiz sözlerin vicdani huzurunu da taşıyoruz.

Kıymetli okurlarımız;

Sizler bu yolculukta yalnız olmadığımızı gösteren en güçlü dayanağımız oldunuz. Her yorumunuzla, her beğeninizle, her paylaşımınızla, her eleştirinizle bizleri daha güçlü kıldınız. Sizler bizim baş tacımızsınız.

Sizler oldukça, Düzce Gazete Efsane de var olmaya devam edecek.

İkinci yaşımızda şunu bir kez daha ilan ediyoruz:

Bir çizgimiz var.

Ve o çizginin dışına çıkmamak, bizim en büyük prensibimizdir.

Bu toprakların sesini duyan, hissettiren, yaşatan bir gazete olmaya devam edeceğiz. Çünkü biz insanı seviyoruz, çünkü biz yaratılanı Yaradan’dan ötürü seviyoruz.

Nice yıllarda, yine sizlerle…

Her zaman, Düzce için!