Açıklamada, kamu görevlilerinin ve emeklilerin maaşlarının insanca bir yaşam seviyesine çıkarılmasının artık ertelenemez bir zorunluluk olduğu belirtildi.

Platform adına konuşan SES Düzce İl Temsilcisi Cemal Yılmaz, iktidarın uzun süredir uyguladığı politikalarla kamuda ücret dengesini bozduğunu, liyakati zedeleyen mülakat sistemiyle adaletsizliğin derinleştirildiğini ifade etti.

“Yoksulluk sınırının yarısına düşen maaşlarla yaşam mümkün değil”

Yapılan açıklamada, bugün ortalama kamu emekçisi maaşının 50–55 bin TL seviyesine gerilediği, emekli maaşlarının ise açlık sınırının altında kaldığı vurgulandı. Buna karşın yakın zamanda TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na, üst düzey yöneticilere en az 30 bin TL ek maaş artışı öngören bir önergenin “gece yarısı operasyonuyla” sunulması sert şekilde eleştirildi.

KESK, önergenin geri çekilmiş olmasını olumlu karşılamakla birlikte, konunun kamuoyundan, emekçilerden ve sendikalardan gizlenerek gündeme getirilmesini “kabul edilemez” olarak nitelendirdi.

“Şanslı bir azınlığa torpil, milyonlarca emekçiye sefalet”

KESK, önergenin SGK, TÜİK, AFAD, Diyanet ve vali kadroları gibi iktidar tarafından görevlendirilen yönetici gruplarını ödüllendirdiğine dikkat çekerek şu soruyu gündeme taşıdı:

“Bu ülkede hizmet yükünü hangi kesim omuzluyor?”

Açıklamada, kamu hizmetlerinin esas yükünü çeken 4 milyon kamu çalışanının ve yıllardır hakları verilmeyen 2,5 milyon memur emeklisinin yok sayılmasının kabul edilemez olduğu belirtildi.

KESK’in talepleri net:

Platform, kamu emekçilerinin ve emeklilerin insanca bir yaşam için acilen karşılanması gereken taleplerini şu başlıklarla sıraladı:

• Tüm kamu emekçilerine verilen 18.682 TL’lik seyyanen ödemenin taban aylığa aktarılması ve emeklilere yansıtılması

• En düşük kamu maaşının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması

• Tüm ek ödemelerin emekliliğe dahil edilmesi

• Kamu emekçilerine kira desteği sağlanması

• Eş ve çocuk yardımlarının gerçek enflasyona göre artırılması

• 1. dereceye yükselen tüm memurlara 3600 ek gösterge verilmesi

• Tüm güvencesiz istihdam biçimlerinin son bulması

• Gelir vergisi ilk diliminin %15’ten %10’a düşürülmesi

• En düşük emekli aylığı ve asgari ücretin insanca yaşam düzeyine çıkarılması

“Gerçek çözüm, evrensel normlara uygun bir toplu sözleşme sistemidir”

KESK, taleplerin karşılanmasının “ben yaptım oldu” anlayışıyla değil, grev hakkını güvence altına alan, uluslararası standartlarla uyumlu gerçek bir toplu sözleşme sistemiyle mümkün olacağını vurguladı.

Açıklamanın sonunda tüm kamu emekçilerine çağrıda bulunuldu:

“Hangi sendikaya üye olursak olalım, haklarımız için omuz omuza mücadele etmeliyiz.”