Kuduzun Bulaşma Yolları

Kuduz virüsünün özellikle kedi, köpek gibi evcil hayvanlar ile yarasa, tilki, kurt ve çakal gibi yabani hayvanların ısırması, tırmalaması veya salyasının açık yaraya ya da ağız, burun ve göz gibi mukozalara teması sonucu bulaştığını belirten Dr. Akıncı, virüsün sinirler boyunca ilerleyerek beyne ulaştığını ve beyinde iltihaplanmaya (ensefalit) yol açtığını ifade etti.
Akıncı, “Hastalığın belirtileri başladıktan sonra ölüm oranı neredeyse yüzde 100’dür” dedi.

Korunmanın Anahtarı Erken Müdahale

Kuduz virüsü vücuda girdikten sonra, hastalık belirtileri ortaya çıkmadan önce aşı ve immün globulin uygulaması ile tamamen önlenebildiğini vurgulayan Dr. Akıncı, belirtiler başladıktan sonra etkin bir tedavinin bulunmadığını hatırlattı. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre kuduzun her yıl 59 bin kişinin ölümüne yol açtığını belirten Akıncı, vakaların büyük kısmının Afrika ve Asya’daki çocuklarda görüldüğünü söyledi.

Erken Belirtiler ve Kritik Uyarılar

Kuduzun ilk aşamalarında ateş, halsizlik, baş ağrısı gibi grip benzeri belirtilerle başladığını aktaran Akıncı, özellikle ısırılan bölgede karıncalanma, uyuşma ve yanma hissi oluşmasının önemli bir uyarı olduğunu dile getirdi. İleri evrelerde ise su içememe (hidrofobi), yutkunma güçlüğü, kas spazmları, ışık ve sese karşı aşırı hassasiyet gibi sinir sistemi bulguları görülebiliyor.

Evcil Hayvan Sahiplerine Önemli Hatırlatma

Kedi ve köpek gibi evcil hayvan besleyenlerin mutlaka düzenli kuduz aşısı yaptırmaları gerektiğini belirten Dr. Akıncı, aşısı olmayan hayvanların vahşi hayvanların bulunduğu alanlara çıkarılmamasını önerdi.

Riskli Temasta İlk Dakikalar Hayati

Isırılma veya tırmalama gibi riskli temaslarda ilk müdahalenin yara bakımı olduğunu belirten Akıncı, “Yara yeri vakit kaybetmeden bol basınçlı su ve sabunla uzun süre yıkanmalı, ardından alkol veya iyotlu antiseptik kullanılmalıdır. Bu işlem acile gitmeden önce mutlaka yapılmalı ve ardından en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır” dedi.

Özet Mesaj

Kuduzun önlenebilir ama belirtileri başladıktan sonra tedavisi olmayan bir hastalık olduğunu vurgulayan Dr. Dilek Akıncı, “Riskli bir temasın üzerinden zaman geçmiş olsa bile mutlaka sağlık kuruluşuna başvurun. Erken aşı ve immün globulin uygulaması hayat kurtarır” diyerek kamuoyunu dikkatli olmaya davet etti.