3. Lig temsilcimiz Düzcespor, 1. Lig’in güçlü ekibi Pendikspor karşısında sahaya çıktığında kâğıt üzerinde favori gösterilmiyordu belki ama, yeşil sahadaki hikâye çok daha farklı yazıldı.

İlk Yarı: Hakemin Gölgesinde

İlk 45 dakika, açık konuşmak gerekirse, kırmızı-lacivertli ekibimiz için hayal kırıklığıydı. Takım sahaya ne kadar üstünlük kurmaya çalışsa da hakemin kararları oyunun dengesini bozdu. Bana göre net iki penaltı pozisyonunda düdük çalmayan hakem, Düzcespor’un direncini kırmaya çalışır gibiydi. Bu bölümde Pendikspor, fırsatları değerlendirerek soyunma odasına 0-2’lik avantajla gitti. Tribünlerdeki taraftarlar sessiz, oyuncularımız moralsizdi.

İkinci Yarı: Bir Takımın Yeniden Doğuşu

Ancak ikinci yarıya bambaşka bir Düzcespor izledik. Sanki soyunma odasında yeni bir ruh, yeni bir enerji doğmuştu. Ne var ki bu diriliş başlamadan önce kalemizde üçüncü golü de gördük ve skor 0-3 oldu. İşte o an birçok taraftar umudunu kaybedebilirdi ama ben tam aksine “Bu iş bitmedi” dedim. Çünkü sahada artık korkmayan, mücadeleden kaçmayan bir Düzcespor vardı.

Kısa süre içinde önce farkı ikiye, ardından bire indirdik. Dakikalar ilerledikçe tribünlerdeki heyecan katlandı. Ve sonunda sahadaki aslanlarımız, mucizevi bir geri dönüşe imza atarak skoru 3-3’e taşıdı. O an tribünlerin coşkusu, futbolun neden dünyanın en heyecan verici oyunu olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Uzatma ve Penaltılar: Şans Bizden Yana Değildi

Maç uzatmalara gittiğinde herkesin aklında aynı soru vardı: “Penaltılara kalmadan bu işi bitirebilir miyiz?” Ne yazık ki uzatma dakikalarında gol sesi çıkmadı. Seriye giden penaltı atışlarında ise şans bizden yana değildi ve Pendikspor, Türkiye Kupası’nda bir üst tura yükselen taraf oldu.

Sonuçtan Çok Daha Fazlası

Evet, kupaya veda ettik. Evet, tur atlayan taraf olamadık. Ancak bu maçın kazananı sahadaki skordan ibaret değildi. 0-3’ten 3-3’e uzanan bu destansı geri dönüş, Düzcespor’un karakterini, ruhunu ve geleceğini gösterdi. Teknik Direktör Kadir Kar’ın öğrencileri, sadece bir maç değil, bir mesaj verdi:

“Biz kolay lokma değiliz. Bu takım gelecek vaat ediyor.”

Ben tribünde otururken her golde ayağa fırladım, her pozisyonda yüreğim ağzıma geldi. Bu çocuklar, bu şehirde futbolun ne kadar büyük bir heyecan olduğunu bir kez daha hissettirdi.

Şimdi sıra, bu azmi, bu hızı ve bu ruhu lig maçlarına taşımakta. Eğer Düzcespor bu oyun karakterini sahaya yansıtmaya devam ederse, bu sezon sadece kupada değil, ligde de çok canlar yakacak.

Bu takım iş yapar!

Teşekkürler Düzcespor…
Bize sadece bir maç değil, unutulmaz bir hikâye izlettirdiğiniz için.