Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Düzce Milletvekili Talih Özcan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada yıllardır süregelen Melen Barajı gecikmesini bir kez daha gündeme taşıdı. Özcan, hem İstanbul’un su güvenliği hem de Düzceli çiftçilerin sulama ihtiyacı açısından barajın stratejik önemine dikkat çekerek, “Artık daha fazla zaman kaybedilmemeli, Melen Barajı derhal tamamlanmalıdır!” çağrısında bulundu.

“Yıllar geçti, hâlâ bitmedi!”

Özcan konuşmasında, 2012 yılında yapımına başlanan ve 2016’da tamamlanması planlanan projenin, aradan geçen dokuz yıla rağmen hâlâ faaliyete geçememiş olmasını eleştirdi.
“Yanlış zemin seçimi, hatalı malzeme kullanımı ve eksik etüt çalışmaları sonucu baraj gövdesinde çatlaklar oluştu. Milyarlarca lira zarar edildi, vatandaşımız hem hizmetten hem de sudan mahrum kaldı.” ifadelerini kullanan Özcan, barajın teknik sorunlarının ciddi bir mühendislik ihmali sonucu doğduğunu savundu.

Uzmanlar da aynı fikirde

Melen Barajı’nda yaşanan sorunların yalnızca siyasi değil, teknik bir problem olduğuna dikkat çeken uzmanlar da Özcan’ın eleştirilerini destekliyor. Baraj gövdesinde oluşan deformasyonların zemin etütlerinin yetersizliği ve yanlış malzeme seçimi nedeniyle meydana geldiği belirtiliyor.
Yapılan son incelemelerde, projenin yeniden güçlendirme çalışmaları gerektirdiği; bunun da hem maliyeti artırdığı hem de tamamlanma süresini uzattığı ifade ediliyor.

“Ekonomik yük her geçen yıl artıyor”

Projenin gecikmesi sadece teknik değil, ekonomik açıdan da büyük bir kayıp anlamına geliyor.
Barajın tamamlanamaması nedeniyle, İstanbul’a alternatif su kaynaklarından pompaj yapılması ve enerji kullanımındaki artışın, milyarlarca liralık ek maliyet oluşturduğu vurgulanıyor.
Bu durum, sadece enerji harcamalarını değil; aynı zamanda su fiyatlarını ve tarımsal sulamada kullanılan sistemlerin verimliliğini de olumsuz etkiliyor.

İSKİ ve ilgili kurumlar süreci yakından takip ediyor

Öte yandan, İSKİ’nin (İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi) projenin gecikmesi nedeniyle doğan zararların tespiti ve sorumluların belirlenmesi için hukuki süreç başlattığı biliniyor.
Bu girişimler, Melen Barajı dosyasının sadece mühendislik değil, aynı zamanda idari ve hukuki bir meseleye dönüştüğünü de ortaya koyuyor.

Özcan: “Bu sadece Düzce’nin değil, Türkiye’nin meselesidir”

Talih Özcan, konuşmasının sonunda Melen Barajı’nın yerel değil ulusal bir proje olduğuna vurgu yaptı:

“Bu baraj sadece Düzce için değil, 16 milyon İstanbullu için hayati bir projedir. Her geçen gün geciken bu proje, hem ülke ekonomisine hem vatandaşın geleceğine zarar veriyor. Melen Barajı artık tamamlanmalı; Düzce’nin, İstanbul’un ve çocuklarımızın geleceği için daha fazla zaman kaybedilmemelidir.”