“Tarımın Üzerine Kefen Gibi Kar Yağdı”

Konuşmasında, don olayının tarım sektöründe büyük kayıplara neden olduğunu dile getiren Özcan, şu ifadeleri kullandı:

“Nisan ayının başında yağan kar, tarımın üzerine adeta kefen gibi örtüldü. Zaten borçla üretim yapmaya çalışan çiftçimiz, şimdi de donla mücadele ediyor. Ürününü, umudunu, hatta geleceğini kaybediyor.”

Sadece Üretici Değil, Soframız da Dondu!

Zirai donun sonuçlarının yalnızca üreticiyle sınırlı olmadığını vurgulayan Özcan, yaşananları bir milli gıda güvenliği sorunu olarak tanımladı:

“Tarlada donan sadece meyve-sebze değil; alın teri, ekmek, ihracat ve ülke ekonomisidir. Bu felaketin etkisi soframıza kadar uzanır. Bu yalnızca çiftçinin değil, hepimizin meselesidir.”

“Gıda Krizi Kapıda, Hükümet Seyrediyor”

Özcan, hükümetin sessizliğini eleştirerek, yaşananların yaklaşan bir gıda krizinin habercisi olduğunu söyledi:

“İktidar üç gündür suskun. Oysa bu sessizlik, yaklaşan bir gıda krizinin ayak sesleridir. Zarar gören sadece fındık, kayısı, patates değil; sofralarımızdaki huzur ve güven duygusudur.”

Özcan’dan İktidara Açık Çağrı:

“36 İli Afet Bölgesi İlan Edin, Çiftçiyi Ayağa Kaldırın!”**

Talih Özcan, hükümete açık ve net bir çağrıda bulunarak, şu talepleri sıraladı:

• Zirai don felaketinden etkilenen 36 ilin tamamı afet bölgesi ilan edilmeli,

• Çiftçilerin tüm zararları hızlıca tazmin edilmeli,

• Üreticiye doğrudan mali destek ve yeniden üretim imkânı sağlanmalı.

“Bugün üreticinin yanında durmayacaksanız, ne zaman duracaksınız? Çiftçiyi kaderine terk edemezsiniz!” diyerek sözlerini sonlandırdı.